Dondurucu soğuğa rağmen, “hocamızı karşılamadan evlere dağılmak yok” diyen yürek ülkesinin çocukları ile aşılmaz sanılan engeller birer birer aşılır, açılmaz sanılan “kapılar” ardına kadar açılır elbette… Hamdolsun Rabbime sizin gibi biricik talebeler lûtfettiği için bana.
Denmiştir ki bilgi, erlerin ağızlarından alınan şeydir. Çünkü onlar duyduklarının en güzelini beller, bellediklerinin en güzelini yaparlar.
Karşındakinde bir kusur gördüğünde sakın onu hemen kınama. Zira o kusur sende olmasaydı, karşındakinde o kusuru göremezdin.
Yüz dil bilsen seni anlamayanların yanında dilsizsindir...
Sen "Bende de gönül var."diyorsun,diyorsun ama; gönül arşın üzerinde olur, halbuki sen, aşağılardasın, aşağılarda bulunmadasın...
Beklediğini Allah'tan bekleyenin hüsrana uğradığı görülmemiştir…
Gök aşkla uzlaşıp dönüyor, aşktan mahrum olunca yıldız bile tutulup sönüyor. Beli büyük “dal” bile aşkla “elif” gibi doğrulup yücülmede; fakat aşksız kalınca “elif” bile dallara dönmede.
Bu dünya bir dağa benzer. İşlerimiz, yaptıklarımız da seslenmek gibidir. Seslerimiz, güzel de olsa, çirkin de olsa, dağa çarpar, döner yine bize gelir.
Sen, bana şah damarımdan daha yakınken nasıl sana "ya" diye hitap edebilirim? "Ya" uzakta olana hitaptır.
... Eğer sen kendini beğenmekten kurtulursan her işin başkaları tarafından beğenilmiş olur.
Eğer sen yolun doğrusunu bilmiyorsan, üstüne bindiğin eşek neyi isterse, onun aksini yap; zaten kurtuluş yolu, nefis eşeğinin gitmediği yoldur.
Yüzlerce kitap okusan, Allah takdir etmediyse aklında hiçbir şey kalmaz.
Evvela samimiyet. Samimi niyet. (İbrahim Tenekeci)